Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
27 Dec

Kapalı Kapılar Ardında

This slideshow requires JavaScript.

Yabancı yayınevlerinden çıkan kitaplara olan ilgim hiç bitmiyor. Her yurt dışı tatilimde gerekirse elbise ve ayakkabılarımdan feragât ediyorum ama yine de kitaplarıma yer buluyorum. Uzunca bir listem hep yanımda, yarısına çizik atılmış yarısı duruyor. Listeme bugün Rob Meyers’ın Behind Closed Doors isimli kitabı da eklendi. Kitapta skandallarıyla ünlü Courtney Love, harika pastalarıyla bize defalarca diyet bozduran Martha Stewart, özellikle ilginç gözlük tasarımlarıyla bilinen Jeremy Scott ve Rookie isimli bloğuyla dünyanın dört bir yanından takip edilen Tavi Gevinson gibi toplamda 25 yetenekli isimin kapalı kapılar ardındaki gerçek dünyaları yani evleri var.

Rob Meyers, Central Saint Martins’de okurken final projesi olan Behind Closed Doors isimli projesini hayata geçirmeden önce  arkadaş çevresindeki sanatçılara, fotoğrafçılara, müzisyenlere ve  editörlere (toplamda 25 farklı kişiye) kullan-at kameralar gönderiyor ve onlardan evlerinin en sevdikleri bölümünde, en sevdikleri eşyayı, günün en sevdikleri ışığında çekmelerini ve kendisine geri göndermelerini istiyor. Bu projedeki tek kural ise gönderdikleri fotoğraflar arasında mutlaka buzdolaplarının içinin gözüktüğü bir kare olması.

Rob Meyers, Wonderland Magazine’e verdiği röportajında projenin 2007 yılında başladığını, her zaman mimariden etkilendiğini ve bir arkadaşının arkadaşının evini ziyaret etmesiyle ilham aldığını anlatıyor. Zamanla tanıştığı insanların nasıl bir dünyada yaşadıklarını merak etmeye başlamasıyla onlara evlerini paylaşmak isteyip istemediklerini soruyor. Bu projeye kendi evini kullanarak başlayan Meyers, evinin fotoğraflarını radarına aldığı kişilere yolluyor ve böylece onları ikna etmiş oluyor. Evleri ziyaret etmeden seçmek istedikleri kareyi ev sahiplerinin tercihine bıraktığını da sözlerine ekliyor. Bazen ona gelen fotoğraflardan evin tamamına yer verirken bazen evin tek bir odası ona yetiyor ve bunu şu sözlerle anlatıyor: ” Bazen evin tamamını bazense sadece bir odasını alırım. Bazen 27 poz da geri gelir, bazense katılımcılarım sadece 10 poz çekip gönderirler. Nadiren bir fotoğraf seçerim ama bazen o fotoğrafta ihtiyacım olan her şey vardır.”

Projenin beni ve aynı zamanda Meyers’ı en çok etkileyen kısmı, fotoğrafları çekmeye kendisinin gitmesi yerine  kullan-at kameraları göndermeyi tercih etmesi. Bunun en büyük sebebi de ortak tanıdıkları sayesinde ulaştığı veya arkadaş olduğu insanların evine gideceği zaman onların kendisi için hazırlık yapacak olması ve doğal ortamlarının bozulması. Meyers, böylece projenin asıl amacının da kusursuz veya güzel evleri fotoğraflamak değil kişisel alanları ve anları açığa çıkarıp daha geniş kitlelere ulaştırmak olduğunu söylüyor. Ayrıca çekilen fotoğrafların sadece banyo yaptıran kişi yani Meyers tarafından görülüyor oluşu da olaya tatlı bir heyecan katıyor.

 

 

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply