Başak’ın çekim arkası hikayelerini özlemiştik. Başak’ın videolarını beklediğimiz kadar çekilene kadar ne olaylar oldu okumak için de ayrıca sabırsızlanıyoruz. Birçok kişi gibi biz de en çok L O V E’ı sevdik.. Söz sende Başak!
“Brief Moments serisinin üçüncü filmi L O V E, mutluluğun kaynağını kendimde bulduğum, sevgiyi tekrardan keşfettiğim bir zamanda doğdu. Yine aklımda kabataslak şekilde başlayan bir resim, arkadaşlarımın yardımı, evimde yaptığım çekim ve geceler boyu süren post-prodüksyion ile bugünkü şeklini aldi. Lakin, filmlerimin post işlerini kendim yapıyorum ve bu filmin post işi o kadar uzun sürdü ki şaka degil, bir gün gerçekten ekrana bakmaktan kör oluyorum zannettim. Filmin bitmesine yakın, araba kullanırken, gözlerim kararmaya başladı ve aynaya baktığımda göz bebeklerimin oldukça küçülmüş olduğunu gördüm. Hemen yakında olan ve sıkça gittiğim coffee shop’a girdim ve kasadaki bayana göz bebeklerimin hala küçük olup olmadığını sordum. Bayan “Göz bebeklerin küçük değil ama gözlerin şişmiş!” dedi. Akşamı da ekranlara bakamaz oldum, ne zaman bir ekrana baksam, yüzeyde kristal şekillerinde flaslar görüyordum. Ah ben ne çektim bu filmi bitireceğim diye!
L O V E ’ın çekimleri için planda her zamanki gibi prodüksiyonu küçük, aktör, kamera ve yönetmenini limitli tutmak, ve birkaç saat içinde çekimi bitirmek vardı. Fakat bu sefer senaryoda eskrim sporu olduğu için gerekli kostümleri kendim bulmakta zorlandım ve sevgili arkadaşım stilist Krissie Torgerson’dan yardımını istedim. Aslında Krissie’nin çekimde bulunmasına gerek yoktu fakat çekim günü bir şey olacağı kendisinin içine doğmuş olmalı ki, gelmesinin gerçekten problem olmadığını, severek yardım edeceğini ısrarla söylediğinde ben de severek yardımını kabul ettim. Ve iyi ki de Krissie geldi! Çünkü şu anda göründüğünün aksine, aslında filmde birbirine çok benzeyen iki tane bayan oyuncu olacaktı. Biri şu anda filmde gördüğünüz sevgili Natalia Selevanova ve diğeri de saç kesimine kadar ona çok benzeyen, fakat daha feminen hatları olan ismini vermek istemediğim oyuncu X… Çekimden önceki gün hep birlikte kostüm denemelerini yaptık ve sabah 9’u çekim saati olarak belirledik. Natalia disiplinli bir oyuncu ve kendisi tam zamanında çekim için evimdeydi, lakin X oyuncu çekim saatinden 15 dakika sonra mesaj atarak yolda olduğunu, geciktiğini ama biran önce varacağını söylediyse de, önce evime gelen yolların itfaiye arabaları ile kapandığını sonra da kendisini hasta hisseden erkek arkadaşını hastaneye götürmesi gerektiğini bahane ederek çekime boy göstermedi. Tahminim, kendisi benimle yazışırken, muhtemelen önceki geceden kalma olduğu için hala yatağında yatıyordu. Ve biz bunu çözene kadar saat sabah 10 buçuk olmuştu bile. Onu beklerken boş durmayıp Natalia’nin çekimlerine başlamıştım ve duruma bozulmuş olsam da, sinirlenmekle fazla vakit geçirmeyip bu problemi nasıl çözebileceğime odaklandım çünkü gerçekten yapacak başka bir şey yoktu. Kostümler kiralanmıştı, kamera hazırdı, oyuncularımdan hiç yoktan bir tanesi yanımdaydı. Battı balık yan gider, bir şekilde filmi çekecektik artık. Kamerayı da iki saat içinde ödünç aldığım arkadaşıma geri götürmem gerekiyordu, acilen duruma adapte olmak zorundaydım.
İlk başta daha organik bir oyunculuk ve kamera düşünmüş olsam da, eksilen oyuncu sorunu karşısında shot’ları hareketsiz ve aksiyonları minimum tutup, çekime gelmeyen oyuncunun yerine body double olarak stilist arkadaşım Krissie’yi kullanmayı çözüm buldum. Sonra post-prodüksiyonda onu resimden çıkarıp, Natalia’nin farklı pozlarını birbirleriyle birleştirecektim. Bu teknikle hangi pozların güzel olacağını, çekim zamanı Natalia ile gerek kendim deneyerek, gerekse Krissie’yi model olarak kullanarak buldum. Neyse ki Krissie çekime gelmiş!
Başta kaynaklanan problemden, bu filmin post-prodüksiyon kısmı oldukça zahmetli olmuş olsa da, şimdiki L O V E bu şekilde ortaya çıktı. L O V E’ı izleyen birçok kişi serinin şimdiye kadar en iyi filmi olduğunu söylüyor, bu da beni çok mutlu ediyor tabii ki. İşlerimde ilerleme olduğunu duymak çok güzel. Belki X oyuncu gelmiş olsaydı, filmde aynı etkiyi yaratamayacaktım ve böyle olması daha iyi oldu. Her işte bir kısmet var gerçekten.”
No Comments