Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
13 Oct

Kinfolk Berlin: A Messy Meal

Kinfolk-Berlin2

Bu güzel etkinliği çok uzun zamandır bekliyordum. Kinfolk ile tanıştığımdan beri herhangi bir etkinliğine katılmak büyük bir isteğimdi. Zaten insan Berlin’i de çok sevince iki günlük bir kaçamak çok tatlı geldi.

I’ve been looking forward to this event, because I wanted to join a Kinfolk dinner ever since I met Kinfolk. Being a huge fan of both Berlin and Kinfolk, this event was the perfect excuse for a two day trip.

Sushi-Kinfolk3

Kinfolk Berlin 4

Sushi-Kinfolk-Agora-Berlin 5

Kinfolk’un kış dönemi etkinliğinin adı “A Messy Meal” idi ve bir Japon felsefesi olan Wabi-Sabi temalıydı. Daha önce Wabi-Sabi hakkında pek bir şey duymamıştım ve bu tema hakkında öğrendiklerim de bu yemeğin bana kattığı güzelliklerden biri oldu. Berlin’deki etkinliği bu sene Arthur organize ediyordu. Arthur mimarlıktan danışmanlığa ve sanata, kısaca kreatif olan her şey ile ilgilenen ve Berlin’de yaşayan bir Hollandalı. Bu yemeği çok büyük bir zevkle hazırladığını farketmek kolaydı. Tabii ki arkasında çok büyük bir yardımcı grup olduğunu da belirtmek gerek. 6 farklı ” messy” şarap ile bizi tanıştıran Mario, yemeğe ve çay seramonisine ev sahipliği yapan Agora Collective ve Kindl’a ilk girdiğimizde bize çok lezzetli meyve sularını sunan LA Cold Press. Ama geceye damgasını vuran müthiş yemekleriyle Japon şef Ayumi Saito ve ekibiydi. Bugüne kadar bu kadar lezzetli Japon yemeği yediğimi hatırlamıyorum.

The winter season event of Kinfolk is called “Kinfolk, A Messy Meal” and the theme was Wabi-Sabi, a Japanese aesthetic concept. I hadn’t heard of Wabi Sabi before and I had the chance to learn about it by experiencing last night’s event. The dinner was organised by Arthur, a Dutch designer and creative consultant. I could easily say that he put lots of effort in the organisation and took care of everything with delight. There were naturally many others, who made last night possible. Agora Collective hosted the dinner and the tea ceremony, Mario introduced us with 6 different “messy” wines and LA Cold Press welcomed us with fresh juices. The food that our chef Ayumi Saito and her team prepared for us made the night unforgettable. It was the tastiest Japanese food I ever had.

LA-Cold-Press 6

La-Coldpress 7

Saat 17.00 gibi Kindl – Zentrum fur Zeitgenossische Kunst’ta diğer katılımcılarla buluştuk. Tanımadığım insanlarla Kinfolk çatısı altında yemek yemenin çok değişik bir tecrübe olacağını tahmin ediyordum. Kindl mimari açıdan çok etkileyici bir bina. Yüksek tavanlar, ortadan aşağı sarkan bir uçak ve altında içilen meyve suları çok güzel bir başlangıç oldu. Yaklaşık 30 kişiydik ve bir şekilde herkes kendini tanıttı. Çoğu insan tahmin ettiğim üzere tasarım ile uğraşan kesimdendi. Birkaç mimar da bunlara dahildi.

The event started at Kindl – Center for Contemporary Art, an impressive building with an airplane hanging from the ceiling. All participants met inside this building and we introduced ourselves. We were around 30 people and many of us had design-related jobs. We took a walk to Tempelhof, a park larger than Central Park, and though the tiny gardens, where people grow their own plants and vegetables. We were all asked to find a leave and hold on to it.

Kindl-Berlin 8

Plane KİNFOLK 9

Sonrasında Arthur bizi Tempelhof’a bir yürüyüşe götürdü. Uçsuz bucaksız terk edilmiş bir havalanı ve bir köşesindeki halkın yarattığı müthiş tatlı bahçeler. Herkes sonbahar renginde bir yaprak aldı. O sırada bu yapraklarla ne yapacağımızı tam bilmiyorduk tabii ki. Saat 19.00 gibi yemeğin olduğu Agora Collective’e vardık ve üst katta bizi bir Japon çay seramonisi bekliyordu. Seçtiğimiz yaprakları çerçeveledik. Sonbahar yapraklarının Wabi Sabi için müthiş bir örnek olduğunu sonradan farkettim denebilir. Çay seramonisinde susamdan pirinç sütlü çaya 3 farklı çay denedik. Susam ile yapılanda aklım tamamen kaldı denilebilir. Çay seramonisinin arkasındaki mantığı dinlemek, hareketleri gözlemlemek çok çok güzeldi.

We arrived at the Agora Collective around 19.00 and framed the leaves that we collected. Autumn leaves are apparently good examples of the aesthetic concept of Wabi-Sabi. We then sat down for the tea ceremony. We tried three types of very unusual teas. The one made with sesame was my favourite. We had the opportunity to learn about the history and philosophy of the Japanese tea ceremony.

Tempelhof-berlin 11

Tempelhof-Garten 10

Tempelhof-Garten-Berlin 12

Leave-Kinfolk 9

Sushi-Berlin-Agora 13

Kinfolk-Messy-Meal-Berlin

Sonrasında “Messy Meal” olan alt kata indik. Japon şef bize enfes bir tatlı dahil menü hazırlamıştı. Sınırsız şarap ve Japon yemeği ile gecenin sonunda zirvede olduğumu söylemek garip olmaz. Fotoğrafların bu noktada kendisini fazlası ile anlattığını düşünüyorum. Bir sürü güzel insanla tanıştım. Amerika’dan Kanada’dan Arjantin’den gelip de Berlin’e yerleşen güzel insanlarla. Arthur’a, Kinfolk’a ve geri kalan bütün herkese buradan da teşekkür etmek istiyorum.

 The “Messy Meal” was downstairs and the menu that our chef prepared for us was unbelievable. After the unlimited wine and amazing Japanese food I reached the peak of the night. We were able to meet great people from all around the world. People from America, Canada, Argentina, who moved to Berlin in the part years. Many thanks to Arthur, Kinfolk and everyone behind this fantastic night.

Kaynak

GÖKSU & AMİR
No Comments

Leave a reply