Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
26 Aug

Sanatı Anlamak: Perspektifçilik

Perspektifçilik, mekanı tuval ya da kağıt gibi iki boyutlu bir yüzey üzerinde üçboyutluluk yanılması yaratarak göstermek için kullanılan çeşitli teknikleri kapsar. Perspektif, 15.yüzyılın ortalarında erken Rönesans’ta kuralları ve kuramlarıyla bir bütün olarak gelişti; ancak 15.yüzyılın sonunda Yüksek Rönesans’ta en yetkin sanatçılar, başta Leonardo da Vinci, hala perspektifin sınırlarını ve belirsiz kalan yanlarını araştırmayı sürdürüyorlardı.

Giotto resimlerinde mekan yanılsamasını yaratan ilk sanatçılardan biridir.Binalar öyle bir açıdan betimlenir ki, duvarlar izleyiciden uzaklaştıkça resmin “içindeki” hayali bir uzayda eğiliyormuş gibi görünürler. Giotto, benzer derinlik efektleri yaratmak için çeşitli teknikler kullanmıştır. Özellikle kuzey Avrupalı öteki sanatçılar derinliği, uzaktaki nesneleri daha küçük resmederek vermişlerdir. Perspektifteki asıl büyük yenilik Brunelleschi’nin matematiksel olarak kurulmuş perspektif deneyleri ve Alberti’nin “Resim Üzerine”De Pictura (1435 ve 36) adlı yapıtıyla gelmiştir. Her iki sanatçı da çizgisel perspektifin kuralllarını oluşturmuşlardır. Bunun için matematiksel, bilimsel, geometrik, optik perspektif ve Rönesans perspektifi gibi terimler kullanılmışsa da en yaygın kullanım çizgisel perspektiftir.

Teknik,resimde iki önemli etki yaratan ufuktaki “tek bir kaçış noktası” nı benimser. Öncelikle, resimdeki ufka doğru uzaklaşan bütün hayali ya da gerçek çizgiler tek bir kaçış noktasında yakınsarlar. İkincisi, resimde yer alan her şeyin ölçeği bu tek kaçış noktası ile ilişkili olarak çalışmak zorundadır.

Leonardo da Vinci, kendi bulduğu adla “hava perspektifi” yoluyla resimde inandırıcılığı elde eden ilk sanatçıdır. Dünyayı algılamamızda uzaktaki nesneler atmosferin yarattığı etkiyle daha soluk ve mavimsi görünürler.

Başlıca yapıtlar

Meryem’e Müjde, 1474, LEONARDO DA VINCI
Leonardo, Meryem’e Müjde’de çizgisel perspektifi dramatik ve inandırıcı bir biçimde kullanmıştır. Resimdeki her şey ufuktaki tek bir kaçış noktasına doğru uzanmaktadır. Bu, melek ve Meryem’in, çevrelerinde kesintisiz bir biçimde uzanan aynı, birleşik bir uzayı paylaştıkları izlenimini verir.

San Romano Savaşı’ndan y.1456, PAOLO UCELLO
Savaş alanının sağında ve solunda yerde uzanan mızrakların açıları, Ucello’nun uzamsal bir derinlik izlenimi yaratmaya yardımcı olacak perspektif anlayışına sahip olduğunu göstermektedir. Ancak arka plandaki figürlerin ölçekten biraz sapmış olduğu ve resmin ön plandaki harekete, uzamsal derinliği feda etme pahasına odakladığına bakılırsa, perspektifin henüz gereken birleştirici yetkinliğe ulaşmadığı söylenebilir.

Kaynak: Sanatı Anlamak / YEM Yayın

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply