Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
29 Nov

İzlemeniz Gereken 10 Şizofreni Filmi

Şizofreni, şimdiye kadar birçok filme ve yönetmene ilham verdi. Birçok oyuncunun da kariyerinde dönüm noktası olan rollerin altından kalkmasını sağladı. Oynaması hem zor hem de oyuncuların ilgi gösterdiği bir konu şizofreni. Şizofreni denilince aklımıza ilk gelen filmleri sizin için listeledik. Siz de şizofreni konulu film önerilerinizi yazıya yorum olarak yazabilirsiniz. DİKKAT SPOILER İÇERİR!!

Psycho (1960)

Alfred Hitchcock’un unutulmaz başyapıtı Psycho, Freud etkilerini çokça yansıtan, şizofreniyi derinlemesine inceleyen ve birçok sahnesiyle meşhur olmuş bir film. Normal görünen ama klinik bir şizofreni vakası olan Norman Bates karakterinin annesiyle olan ürkütücü ilişkisinin anlatıldığı Psycho, şizofreniyi konu edinen filmler arasında başı çekiyor. Trailer

Repulsion

Repulsion (1965)

Roman Polanski’nin Tiksinti adıyla çevrilen siyah-beyaz filmi, aynı zamanda Apartman üçlemesinin de ilk filmi. Şizofrenile yakından ilgilenen yönetmen Polanski, Repulsion’da şizofreninin aniden olan bir hareket bozukluğu anlamına gelen katatonik türüne değinmiştir. Filmin başrolünde katatonik şizofreni tanısı konan Carole, çevreye kayıtsız kalmak ve saatlerce aynı pozisyonda durmak gibi davranışlar sergiler. Hareket bozukluğundan çok daha dern olan konu, ayrıca bastırılmış cinselliğin yol açacağı sorunları da irdeliyor. Oldukça düşük bütçeli olan film, ağırlıklı olarak 4 oyuncu ve tek mekanda dönüyo. Carole rolünü gerçekleştiren Catherine Deneuve,  özellikle erkeklere olan tiksinitsinin ekrana yansıtmak konusunda çok başarılı. Trailer

Le Locataire

Le Locataire (1976)

Polanski’nin Apartman üçlemesinin bir devamı olan Le Locataire (Kiracı)’nın başrolünde yönetmenini görüyoruz. Kiracı oalrak taşındığı apartman sakinleri tarafından taciz edilen ve aşağılanan Trelkovsky’nin yaşadıklarının anlatıldığı film, hem kiracı hem de apartman sahipleri tarafından anlatılıyor. Sürekli intihar korkusu taşıyan bir şizofreni anlatan Le Loctaire, Polanski’nin Rosamary’s Baby’den sonraki bizce en iyi filmi. Trailer

Lost-Highway21

Lost Highway (1997)

Şizofreniden bahsedip David Lynch’in başyapıtı Lost Highway’den bahsetmemek imkansız. Bilinçaltı, rüyalar, gerilim ve erotizm temalı filmde mutsuz bir hayatı olan Fred, bir gün cinayet işlemekle suçlanır. Daha sonra filmde Fred’in tam zıttı olan Pete karakteri karşımıza çıkar ve kendimizi kişilik bölünmesi, şizofreni ve kafa karışıklığıyla başbaşa buluruz. Lost Highway, sinema tarihinin başyapıtlarından biridir. Trailer

fight-club-soap

Fight Club (1999)

David Fincher’ın 90’larda çektiği başyapıtı Fight Club’ı herhalde artık izlemeyen kalmamıştır. Edward Norton’un şizofrenik Tyler Durden’ı Brad Pitt’le beraber canlandırdığı film, popülareitesinden uzun yıllar ödün vermedi. Adını filme damgasını vuran şizofrenik karakter Tyler Durden’ın kurduğu Dövüş Kulübü’nden alan film şizofreninin doruklarında geziniyor. Trailer

a-beautiful-mind-10

A Beautiful Mind  (2001)

Başrolünde Russell Crowe’un oynadığı film, Profesör Nash karakterinin şizofrenik dünyasını anlatıyor. Gerçek bir hikayeden uyarlanan film, orijinaline pek sadık kalmasa da film ve senaryo dalında Oscar’a layık görülmüştü. Trailer

Machinist

Machinist (2004)

Christian Bale’in bu karalteri canlandırmak pahasına çılgınca kilo verdiği Makinist uyuyamayışından ötürü sanrılar gören ve gitgide şizofrenik bir dünyada sıkışan Trevor’ın hikayesini anlatıyor. Şizofreni ve paranoyayı birarada sunan film kesinlikle izlenmeli. Trailer

Black-Swan-Poster-Wallpaper-black-swan-19248401-1280-800

Black Swan (2010)

Bir Darren Aronofsky filmi olan black Swan bundan 4 yıl önce yayınlandığında çok konuşuldu, çok izlendi ve çokta beğenildi. Kendisini hem siyah kuğu hem de beyaz kuğu olarak hisseden ve sahende her iki rolü de canlandırmak isteyen Nina’nın hikayesi balenin sinemaya taşındığı nadir yapımlardan. Başrolünde Natalie Portman ve Mila Kunis’in rol aldığı Black Swan, özellikle sonuyla hepimizi şaşırtmıştı. Trailer

ASHECLIFFE

Shutter Island (2010)

Martin Scorsese’nin Dennis Lahane’in aynı adlı romanından uyarlanan filmde adli polis Teddy Daniels’ın deliler hastanesinden kaçan bir kadının kaçışını soruşturmak için adaya gelmesi ve kendi gerçeğiyle yüzleşmesi anlatılıyor. Leonardo DiCaprio tarafından canlandırılan şizofrenik karakter, oldukça inandırıcıydı. Yönetmen, filmin sonunda birçok kişiyi ters köşeye yatırmayı başarmıştı. Trailer

frankie_and_alice_halle-berry-01

Frankie and Alice (2010)

Halle Berry’nin harika performansının hakettiği karşılığı görmediği filmlerinden biri olan Frankie and Alice, güzel bir psikolojik gerilim filmiydi. Kendisini beyaz olarak gören siyahi bir kadının şizofrenik hikayesinin anlatıldığı film, ödüle layık görülmese bile biz listemize yazmaya layık gördük. Tabii bunun en büyük sebebi çok güçlü bir rakip olan Black Swan ile yıl ve konu olarak çakışmasıydı. Trailer

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply