
PG Art Gallery sezonun ilk sergisi Anomali ile beş sanatçıyı bir araya getirdi. Kişisel anlatı ve gerçekliğin manipulasyona uğratılmasına yoğunlaşan serginin sanatçılarından Melis Buyruk ile konuştuk. Sergiyi 25 Eylül’e kadar ziyaret edebilirsiniz.
Anomali’ye gelene kadar neler oldu? Kendinizden ve işlerinizden biraz bahseder misiniz?
2007 yılında, Selçuk Üniversitesi, Güzel Sanatlar – Seramik bölümünden mezun oldum. Uzun süre başka atölyelerde asistanlık dönemim oldu. 2011 gibi fırınımı aldım ve evimin bir köşesini, üretebileceğim bir atölyeye dönüştürdüm. Bir sene sonra o köşeye sığmadığımı farkettim ve şu an da çalıştığım, Suadiye’deki atölyemi kurdum. Projelerim burada hayata geçiyor diyebilirim. Anomali’ ye gelene kadar, genellikle genç sanatçılar için düzenlenen seçkili sergilere katılıyordum. Seramiği sadece bir malzeme olarak görüyorum ve işlerimde bu malzememin hassasiyetini ve kırılganlığını ve bu hassasiyet ile durum arasındaki tezatı vurgulamayı seviyorum.
Anomali sanatçılarından biri olmak ve bu serginin bir parçası olmak nasıl bir duygu?
“Anomali” birçok işimin altyapısında gözlenen durum aslında. Ayrıca, sergi olarak “Anomali” de hayatımdaki önemli adımlardan biri. Bu yüzden bunun bir parçası olmak heyecan verici.
Sanatta kurallara inanıyor musunuz?
Sanat, duygulara dayanan bireysel bir tavır bana göre. Kurallara inanmıyorum. Aksine sanatçının, her türlü kaygıdan ve iradeyi sınırlandıran kuraldan uzak, üretebilmesinden yanayım. Nietzsche “Yaratıcı olmak isteyen, önce her şeyi yıkmakla işe başlamalı” der. Hiçbir zaman “bir şeyleri yıkmak” gibi bir amaçla ürettiğimi söyleyemem ama kuralları da umursamıyorum.
Çalışmalarınızı üç kelimeyle tanımlasanız bunlar ne olurdu?
Üç boyutlu, hassas ve ironik.
Sergiye hazırlanma süreciniz nasıldı? Neler üzerine daha çok odaklandınız?
Bir sanat izleyicisi de olarak, çağdaş sanat galerilerinde, malzemesi “seramik” olan bir iş neredeyse hiç görmüyordum. Seramik korkulan bir malzeme.Geleneksele kaçan bir algısı var ve dolayısıyla nasıl konumlandırmalı, ne üzerine konumlandırmalı gibi noktaların üzerinde çok durdum. “circle” çok hassas ve ince bir iş. Hem bunu vurgulamalıyım hem malzemeyi odak noktası yapmamalıyım gibi handikaplarım oldu. Neticede beton ve aynadan yardım aldım.
Bu aralar veya Anomali’den sonra ne gibi projeleriniz var?
Yeni teknikler ve malzemeler keşfetmeye çalışıyorum. Kaba beton kütleleri üzerine incecik porselenden çimenler yapıyorum.
Diğer genç sanatçılara bir tavsiyeniz var mı?
Tavsiye değil ama ben tüm kaygılarımdan kurtulduktan sonra yaptıklarımdan daha fazla tatmin olmaya başladım. Kendi kendini dinlemek gerek.
No Comments