Aşmış sinematografisi ve görsel diliyle afiyetli bir seyir zevki sunan Wes Anderson filmlerini birçok sebepten ötürü tekrar tekrar izlemeyi seviyoruz. Her bir filmini izlerken aldığınız tat benzer olduğundan yönetmenin filmini izlerken ona ait olduğunu bilmeseniz bile tahmin edebiliyorsunuz. Gişe rekorları kırmak veya herkesi memnun etmek için film çekmeyen yönetmenin takıntılı olduğu bazı konular var: Bill Murray, renkler ve simetri. İşte Wes Anderson’un şimdiye kadar çektiği 8 film.
Wes Anderson’ın debut filmi Bottle Rocket, bir kitapçıyı soyan soyguncuların hikâyesini anlatıyor.
Adını filmin geçtiği Rushmore isimli liseden alan film, annesinin ölümünün ardından Max Fischer’ın hikayesini anlatıyor.
Harlem’de W. 144th St. ve Covent Avenue’da çekilen The Royal Tenenbaums filmi, özellikle Gwyneth Paltrow’un yıllarca Margot karakteriyle akıllarımızda bir ikon olarak kalmasını sağladı.
Başrollerini Bill Murray, Owen Wilson ve Cate Blanchett’ın rol aldığı The Life Aquatic with Steve Zissou, 70’li yıllarda geçen absürd ama bir o kadar da naif bir film.
3 kardeşin babalarının ölümünün ardından Darjeeling ltd. isimli bir trene atlayıp, babalarının enkarnesi olduğuna inandıkları bir kaplanın peşinden Hindistan’a gitmelerini anlatan film, müzikleriyle de oldukça iddialı.
Ünlü isimlerin seslendirdiği Wes Anderson’un animasyon filmi Fantastic Mr. Fox, animasyon haliyle bile bir diğer Wes Anderson filmi olduğunu anlayabileceğiniz bir tada sahip.
1960’ların Amerika’sında geçen Moonrise Kingdom, kasabadan kaçan birbirine aşık çifti ve onları bulmaya çalışan kasaba halkını anlatıyor.
72. Golden Globe’da komedi/müzikal dalında En İyi Film ödülünü kazanan The Grand Budapest Hotel, rengârenk bir dönem filmi.
No Comments