Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
26 Jan

Damla Özdemir: Küçük Sabotaj / Minor Sabotage

‘’Kişisel hikayeleri sosyo-politik meselelerle harmanlayan, düşünsel anlamda sofistike ve zarif parçalar üretirken biçim ve içerik dengesini korumayı başaran Damla Özdemir’in çalışmaları mükemmel bir çağdaş sanat örneği. Kendisini bir feminist olarak tanımlamasa da, külliyatı – kadınların erkek egemen toplumlardaki statükosuyla ilgili kendi kritiğiyle – feminist eleştiriye paralel özellikler gösteriyor. Bunu yaparken kesinlikle sıkıcı bir politik kavramcılığa veya didaktik bir anlatıma yönelmiyor; bunun yerine ironi ve güzelliğin çekici bir estetik görünüm yarattığı sanatsal biçimler sunuyor. Özdemir’in çalışmalarının en güçlü yanlarından biri bu. Ayrıca, günümüzün karmaşıklığına tepki olarak seçtiği metot olan kolaj sanatındaki ustalığı da Özdemir’in işlerinin bir başka güçlü yanı. Bu sanatsal yöntemin çoğulcu ve eklektik karakterini, kopuk parçalardan oluşan ve sürece yönelmiş dünyamıza bir tepki olarak nasıl kullanacağını da çok iyi biliyor. Son yıllardaki çalışmalarında dikkati çeken şey, bazı parçaların yüzeyden yükselerek üç boyutlu bir etki yaratması ve böylece çalışmanın bütününü rölyef gibi bir karaktere bürümesi.

Muhteviyat itibariyle Özdemir’in kolajları, darmadağın olmuş dünyamızda nasıl hayatta kalınacağı ve bu dünya içinde nasıl özgür ve bağımsız bir kimlik geliştirilebileceği sorularıyla ilgileniyor. Özdemir’in kavramsal ilgisinin odağında ise, ataerkil toplumlarda kadına yönelen sosyo-kültürel baskı ve muhalefet girişimleri ile karşı hareketler var. Figürlerin daha çok yalnız başına kullanıldığı ve belirsiz bir mekana yerleştirildiği önceki çalışmalarından farklı olarak, yeni işlerinde resmedilen mekanlar diğer parçalara kavramsal bir katkı da sunuyor. Yani, bu geleneksel ve üç boyutlu kolajlar ile asamblajları izlerken, yalnızca figür değil figürün çevresi de önem taşıyor. Ana karakter ile onu çevreleyen ortamın arasındaki ilişki, dünya ile insanın arasındaki sorunlu bağlantıya dikkat çekiyor. Nihayet, çoğunlukla tuhaf görünen figür-bağlam ilişkisi, Özdemir’in son çalışmalarına biraz gerçeküstü bir karakter veriyor. Bu çalışmalar, Damla Özdemir’in sanatsal yolculuğunda gayet iyi ilerlediğinin bir kanıtı. Sadece fotoğrafik görüntülerle oluşturduğu zeka dolu oyunlar değil, asamblajlarının farklılığı ve külliyatını oluşturan geleneksel ve üç boyutlu kolajlar bir harika. Ayrıca, işlerindeki sürekli gelişen içerik ve kompozisyon karakteri de, gelecekte sanatçının birçok muazzam serisini göreceğimizi vaat ediyor. ‘’

Yazı: Marcus Graf

Damla Özdemir’in  ‘’ Küçük Sabotaj // Minor Sabotage ‘’ isimli sergisi 5 Şubat’ta Galeri İlayda’da açılıyor.

Damla Özdemir

Galeri İlayda

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply