Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
2 Oct

Mana’ma Ayna: Didem Bakay

Didem Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. Mezun olduktan sonra Siemens İnsan Kaynakları ve Reklam Halkla İlişkiler bölümlerinde çalıştım. Daha sonra Yeditepe Üniversitesi Hazırlık Bölümü’nde İngilizce okutmanlık yaptım. Öğrenciliğimden beri sanat ve spor hep hayatımdaydı. Resim, seramik, fotoğraf özellikle uğraştığım alanlar oldu. Hala Nilgün Sabar Resim atölyesine devam ediyorum. Öğrenmeyi seven bir insan olarak çeşitli kurslara gittim ve gitmeye devam ediyorum. Kişisel gelişim, sanat tarihi, müzik tarihi, dinler tarihi ve tasavvuf alanlarında eğitimlere katıldım. Hem yeni konularda bilgi sahibi olmak hem de yeni insanlar tanımak hoşuma gidiyor.

Mana’ma Ayna’nın çıkış hikayesi nedir?

Aslında her şey annemin hastalığı ve onu kaybetmemle başladı. Benim için çok acı ve büyük bir kayıptı, hayatı sorgulamama sebep oldu. Bu hayatta ne yapmak istiyordum, hayatımı daha anlamlı kılacak neler yapabilirdim gibi sorularla uğraşıyordum.Uzun zamandır kafamda birşeyler yapmak vardı ama ne olduğunu bir türlü bulamıyordum. Bir gün üniversiteden bir grup arkadaşımla otururken Feyza “Bir orman terapisi organize etsek.” dedi. Beni çok heyecanlandırdı bu fikir ve onu geliştirdim aslında.İnsanın ruhuna iyi gelecek kendisini tanımasına vesile olacak organizasyonlar yapmak istedim. Bir nevi insanlarla onlara iyi gelecek insanlar ve etkinlikler arasında köprü olmak istedim. Araştırmalara başladım kimle yola çıkabilirim diye. Dimitrios’u tesadüfen internette araştırma yaparken buldum tanışınca da çok güzel işler yapabileceğimizi anladık. Nilgün Sabar’ın resim atölyesine gidiyorum zaten ve onunla da konuşurken farklı atölye fikirleri çıktı ve onları uygulamak için çalışmalara başladık. İnsanlarla tanıştıkça ve konuştukça gelişiyor Mana’ma Ayna’nın atölye fikirleri de….

Atölyelerin içeriğinden ve işbirliği yaptığınız eğitmenlerden bahsedebilir misiniz?

Atölyelerin içeriğini oluştururken katılımcılarda kendine ait bir farkındalık uyandırmasına dikkat ediyoruz. Daha önce farkına varmadığı özelliklerini farklı sanat dallarını kullanarak, kişisel gelişimine fayda sağlayacak şekilde ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Resim, müzik, drama, heykel kullanılan bazı sanat dalları.

Ressam ve Sanat Terapisti Nilgün Sabar, DJ ve Müzik Terapisti Dimitrios, Tiyatro Sanatçısı ve Yaratıcı Drama Eğitmeni Gökçe Tuncer, Tiyatro Sanatçısı Hakan Pişkin, Müzisyen Ümit Tuncay Aydın ile planlanmış atölyelerimiz var. Workshop’lar Joint Idea Arnavutköy’de gerçekleşecek.

Önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi planladığınız etkinlikler nelerdir?

12 Ekim’de Yaratma Cesareti workshop’u var. Nilgün Sabar ve Dimitrios ile resim ve müziğin eşliğinde kendimize ait yeni keşiflerde bulunacağız. Dimitrios’un çaldığı müzikler biz de nasıl bir his uyandırıyorsa içimizden geldiği gibi ellerimizle boyaları kullanarak kağıt üzerine dışavurumsal resimler yapacağız. Duygularımız kağıda yansıyacak sonrasında da kısa analizler yapılacak çıkan işlerin üzerinden. Geçen sene katılanlar çok keyif aldı.

26 Ekim’de Chagall’ın Masalsı Dünyası Resimli Drama Atölyesi var. GökçeTuncer eğitmenliğinde Chagall’ın resimleri üzerinden resim, dans, hareket ve dramanın da olduğu bir yaratıcılık atölyesi gerçekleştireceğiz.

31 Ekim’de Samba Perküsyon Atölyesi olacak. Ümit Tuncay Aydın eğitmenliğinde çeşitli vurmalı çalgıları çalıp, kendi orkestramızı oluşturacağız. Bir grupla beraber hareket etmenin ve birlik olmanın, grup sinerjisinin ne kadar önemli ve keyifli olduğunun farkına vardıran bir atölye. Kendimizi müzisyen ve yaratıcı hissedebileceğimiz bir çalışma olacak.

Nilgün Sabar ve Hakan Pişkin eğitmenliğinde Büyü- Yorum atölyesi olacak. Heykel ve dramanın iç içe geçtiği, yine kendimize dair bilinmeyenleri fark edip yorumlayacağımız; bedenimizi, sesimizi ve el becerilerimizi kullanacağımız yaratıcı bir atölye olacak.

Mana’ma Ayna’nın adından da anlaşıldığı üzere tüm çalışmalarımızdaki amacımız insanın mana arayışına bir ayna tutmak. Çalışmalarımızda insan hayatlarına dokunmak, bir farkındalık oluşturmak, bir yenilik ve renk katmak, değişim, dönüşüme aracı olmak gibi bir arzumuz var. Günlük hayatın rutininden çıkıp farklı deneyimler yaşayarak hayatımıza renk ve anlam kazandırabiliriz. Ben şahsen bunu yapmaya çalışıyorum. Yola çıktık bir kere bakalım yol nereye götürecek…

Mana’ma Ayna’yı Instagram ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz.

Atölye çalışmalarına katılmak için didem@manamaayna.com’a mail atabilirsiniz.

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply