Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
4 Mar

Judy’s at Oldspitalfields

Eğer planlarınız arasında Londra‘ya gitmek varsa seyahatinizi, ayın ilk Cumartesi günü orada olacak şekilde organize etmenizi tavsiye ederim. Londra’nın en iyi “Victorian” antika ve ikinci el pazarı olan Judy’s at Oldspitalfields; şehrin göbeğindeki eşsiz konumu ile “East London” civarının gözde noktalarından biri. Burada bulacaklarınız yalnızca “Victorian” dönemine ait ya da o dönemden esinlenilerek tasarlanmış eşyalar değil. 30’lardan 90’ların sonuna kadar hemen her dönemden eşyayı ve “contemporary architecture” sınıflandırmasına giren birbirinden özel dekoratif tasarımı da JO’da bulabilirsiniz. Uygun fiyatlara, iyi ve güvenilir dükkânların açtığı tezgâhlarda, birbirinden iyi durumdaki kıyafet, aksesuar, antika eşya, mobilya, fotoğraf makinesi, ev eşyası ve ev tekstili gibi şeyler, seçebileceğiniz çeşitli seçenekler arasında. 11:00 ile 17:00 saatleri arasında açık olan pazara erken gitmekte fayda var.

Globe JO Oldmagnet

Şehrin her noktasından kolayca ulaşabileceğiniz Circle hat ile Liverpool Street durağında indikten sonra, Old Spitalfields Marketı sormanız yeterli. Buradayken, bu tür yerleri yalnız gezmekten keyif aldığımı bir kez daha anladım. Eşyaların içinde özgürce kaybolurken aklımdaki tek şey; uygun fiyata işe yarar bir şeyler alabilmekti. İstediğim şeyi gerçekleştirmek için kesinlikle doğru yerdeydim. Yalnızca alışveriş yapmak için değil, stil sahibi bir restaurant’ta yemek yemek, eşsiz bir tasarımı tasarımcısının kendi ellerinden, yalnızca sizin için tasarlanmış bir ürüne sahip olduğunuzu bilerek almak ve eskinin yarattığı dinginliğin içinde Londra’nın kalabalığından ve gürültüsünden bir süreliğine uzaklaşmak için Old Spitalfields Market en doğru seçimdi.

Chairs JO Oldmagnet

Mobilya ve ev eşyaları bölümü, bavulumda yer olmadığından hiçbirine sahip olamayacağımı bildiğim için, her ne kadar içim içimi yese de es geçmek zorunda kaldığım bir bölüm oldu. Tatillerimde hiç nazik davranamadığım bavuluma, koleksiyonuma eklemek için birkaç parça porselen atabilmeyi çok istedim; ama geçmişteki deneyimlerime dayanarak kendime verdiğim “kırılacak eşya taşımama sözümü” tutmayı başardım.

Porcelain JO Oldmagnet

Bu durumda tercihim birkaç kitap, gömlek, ufak bir kolye ve çantadan yana oldu. Agnes B, Fred Perry, Jigsaw, Traffic People gibi marka ve tasarımcıların birbirinden özel tasarımları bir yana Londra’nın eşsiz poüplasyonu dahilinde, kimbilir kimin dolabında yer almış eşsiz ikinci el parçalara aklım takıldı. Tüm bunların içinde, “ukde” seviyesine eriştiği iki kez alıp, tezgaha geri bıraktığım bu muhteşem “dergilikte” kalbimin kaldığını inkâr etmeyeceğim.

Newscard JO Oldmagnet

In Spitalfields, Elemental, One Deko gibi yeni / özgün tasarım dükkanlarının yanı sıra, dünyanın dört bir köşesindeki insanların geçmişlerinden kopup gelen eşyalar pazarın dört bir yanını süslüyor. Bunları satın alıp evinizin baş köşesine yerleştirme isteğiyle yarışmak kadar, geçmişlerindeki hikayeyi tahmin etmeye çalışmak da sizi oldukça zorlayabilir. Kimi dükkan sahipleri ellerindeki eşyaları Londra’nın ünlü isimleri tarafından kullanıldığını ya da bazı ünlü eserlere ilham verdiğini iddia edebiliyor. Bu durumda size kalan satıcının sözlerine inanıp, inanmamak. Elinize geçen bir gözlüğü Kate Mossun takıp takmadığına emin olmak için tablet ya da telefonunuzla fotoğrafını çekebilir ve görsel eşleştirmesi yoluyla bunu doğrulamaya çalışabilirsiniz. Tabii bazı tasarımcı ve satıcılar tezgahlardaki ürünleri fotğraflamanıza izin vermeyebiliyor. Çekmeden önce izin almakta fayda var.

Phones JO Oldmagnet

Pazarı gezerken 50′ lerin sonları, 60’lar ve efsanevi 70′ lerden iyi durumdaki ayakkabılara rastlasam da eskiye olan ilgi ve takıntımı burada bir kenara bırakmak zorundaydım. Çünkü, ikinci el kullanmayacağımdan emin olduğum iki şey varsa biri ayakkabı, diğeri de iç çamaşırlarıdır! Gerçi bu konuda da önyargılı olmamak lazım. Bazen gözünüze öyle bir parça takılıyor ki, bütün dünya bir kenara o parçaya sahip olma isteği bir kenara diyecek şekilde kendinizden geçebiliyorsunuz.

Shoes_JO_Oldmagnet

Hikâyeleri seviyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi, sahip olmaya niyetlendiğim objelerin hikâyelerini öğrenmek için özel bir istek duyduğum oluyor. Bazen de diyorum ki; ‘Hayır, hayal etmek çok daha güzel!’  Ellerindeki Appletini’lerle salınarak kendilerini bistronun loş ışıklarına bırakan dönem kadınlarını, bu ayakkabılarla, Little Peggy March’ın  I Will Follow Him şarkısı eşliğinde dans ederken düşünmek…

Type JO Oldmagnet

Ya da yoğun bir günün ardından eve gelen bir babanın, oğluna getirdiği hikaye kitabından esinlenerek, yazarlar arasında bir kült haline gelmiş Corsair daktilosunun başına oturması ve bugün bile ilham aldığımız Charles Perrault masallarını aratmayan bir peri masalını nazik dokunuşlarla kâğıda dökmesini hayal etmek. Hayal gücünüzün üreteceği senaryoları öngörememek inanın paha biçilemez. Bu arada Judy’s at Oldspitalfields ile ilgili güncel bir bilgi vermekte de fayda var. İngiltere’deki ticaretin en önemli kurumlarından biri olan NAMBA (National Association of British Market Authorities) 2012 ödüllerinde Best Marketing Initiative kategorisinde ikincilik ödülünü Judy’s at Oldspitalfields’a verdi.

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply