Featured Posts

Onu Öldür, Beni Güldür / Ali Elmacı
“Onu Öldür, Beni Güldür” sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch'i bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz.
View Post
To top
10 Nov

‘Sensing Through My Nose | Koklayarak Duyuyorum’

Yusuf Aygeç ve Furkan ‘Nuka’ Birgün’ün yolları 2007 senesinde Arkeoloji Müzesi’nde çizim yaparken kesişti. Yaklaşık bir yıl birlikte çizim yaptılar. Bunu takip eden dört yıl boyunca Furkan ‘Nuka’ Birgün graffiti ve illustrasyonda, Yusuf Aygeç ise resim, heykel ve baskı alanlarında yoğunlaştılar.

Yusuf Aygeç’s and Furkan ‘Nuka’ Birgün’s paths initially crossed in 2007 while they were drawing at the Archeology Museum of Istanbul. For nearly one year, they worked together on drawings. For the following four years, Furkan ‘Nuka’ Birgün concentrated on graffiti and illustration while Yusuf Aygeç focused on painting, sculpture and printing.

Zaman içinde tekrar yolları kesişti ve sanatsal sohbetler sırasında beraber bir sergi oluşturma fikri ortaya çıktı. O günden itibaren birlikte çizim yapıma süreçleri yeniden başladı.

In time, their paths crossed again. During conversations on art, the idea of working collaboratively developed. Their process of collaborative creation reignited at that time.

“Koklayarak Duyuyorum” konsepti aslında hepimizin yaşadığı tanıdık bir duygudan ortaya çıkıyor, farklı disiplinlerden gelen iki sanatçıyı bu denli ortak bir nokta bir araya getiriyor. Tarzlarını tıpkı bir iskambil kartı gibi tuvali ortadan ikiye ayırarak birleştiren Yusuf ve Furkan kişisel dünyalarını ortak bir dille yansıtarak resmediyorlar. İskambil kartlarındaki zıtlık ve birbirini tamamlayıcı özellik “Koklayarak Duyuyorum” serisinde karşımıza cıkıyor. Resimlerdeki girift düzlemler aynı platformda bulunmakla beraber sanatçıların ayrı ayrı kimliklerini ortaya koyuyor ve etkileyici bir beraberlık oluşturuyor.

“Sensing Through My Nose” is formed through a universal, shared feeling. This concept forged the two artists from distant disciplines to work closely together. Yusuf and Furkan represent their worlds by using a common language on their canvases, which they compose similarly to playing cards. Both the contrary and supplementary features of a playing card are joined for the viewer in the “Sensing Through My Nose” series. While they share the complex and often intricate picture plane, both artists are able to convey their unique creative aesthetic.

Yusuf Aygeç ve Furkan ‘Nuka’ Birgün ortak serüvenlerini şöyle açıklıyor:

”Çocukluğumuzda ve büyüme sürecinde yaşanılan ve tecrübe edilen anılarımız zihnimizde uyuyor, bir şekilde uyandırıldığında ve bunu duyup, hissettiğimizde mutlu oluyoruz. Evinin yanındaki arsada misket oynayan bir çocuğun o anını biz bir ‘koku’ olarak adlandırıyoruz ve bu çocuğun büyüdüğünde, seneler sonra aynı arsanın yakınından geçtiğinde bu anıyı koklayarak duyacağını varsayıyoruz. Bu bizim somutlayarak duyumsama biçimimiz; anılarımızı böyle duyup, hatırlayıp, mutlu oluyoruz.”

Yusuf Aygec and Furkan ‘Nuka’ Birgün explain their artistic process as a team:

“Our memories sleep in our minds and when they are somehow awakened, we can smell and feel them and even become happy. We have chosen to dedicate a ‘smell’ to the memory of a young boy playing marbles in a field next to his home. When he grows up and visits the same field, he reminisces about the feelings of his childhood through this ‘smell’. This, in our joint opinion, is how we ‘completely’ sense; how we remember and feel joy through this experience.”

“Koklayarak Duyuyorum” bir dönemin kendine özgü kokusunu, müziğini, üslubunu ve kahramanlarını seyirciye vaad ediyor. Sergi 27 Kasım – 21 Aralık C.A.M. Galeri’de izlenebilir. 

“Sensing Through My Nose” delivers the smell, music, style and heroes of a certain era to the viewer. This exhibition can be viewed 27 November – 20 December at C.A.M. Gallery.

 C.A.M Gallery

AYŞİN İLDEŞ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olduktan sonra University of The Arts London ve Chelsea College’da iletişim ve medya üzerine eğitim aldı. Çeşitli yayınlarda yıllardır kültür-sanat, sinema, müzik, seyahat, dekorasyon ve gastronomi alanlarında editörlük yapmanın yanı sıra, markalara ve kişilere dijital iletişim danışmanlığı, yaratıcı içerik ve kurumsal blog yönetimi, kurumsal dergi yaptığı işlerden bazıları. Yazı İşleri Müdürü ve Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak çalıştığı Büyük Kulüp'ten ayrıldıktan sonra Kurucusu olduğu Beyoğlu Creative'i hayata geçirdi. Yeni projeler tasarlamaya ve çeşitli platformlarda yazmaya devam ediyor.

No Comments

Leave a reply