
Kapılarını açalı çok olmayan Soho House Istanbul bugünlerde şehrin en çok konuşulan yerlerinden biri. Beyoğlu’nda bulunan Soho House Istanbul, grubun Avrupa’daki ikinci kulübü olma özelliği taşıyor. 1995 yılında Nick Jones tarafından kurulan Soho House, film, medya ve kreatif sektörlerde çalışan kişilere özel bir üyelik kulübü olarak yola çıktı. Soho House, zamanla restoran, sinema, spa ve otelleri de sunduğu hizmetlere ekledi. Dünyanın dört bir yanındaki kulüplerin hepsi tek bir amaca hizmet ediyor: benzer hayat tarzlarına ve görüşlerine sahip olan üyeleri ve misafirleri için rahat ve her zaman kendilerini evlerinde hissedecekleri bir ortam yaratmak.
İstanbul’un en büyük kulübü olma amacıyla yola çıkan Soho House Istanbul, Palazzo Corpi, Annex, Chancery ve Glass Building olmak üzere dört bina üzerine kurulu. Cenovalı tüccar bir aileye ait olan Corpi Sarayı, 1873 yılında inşa edilmiş ve 1906 yılından 1937 yılına kadar ABD Büyükelçiliği ve rezidansı olarak kullanılmış. O yıldan 2003 yılına kadar da ABD Konsolosluğu olarak hizmet vermiş. Neo-rönesans stilinde inşa edilmiş olan bina, Soho House tasarım ekibi tarafından eski görkemine kavuşturulmuş ve binadaki tüm orijinal freskler, Carrara mermeri yer kaplamaları ve gül ağacı kapılar restore edilerek bugünkü görünümüne kavuşturulmuş.
Yapıya sonradan eklenen Chancery binasının alt katında bulunan İtalyan restoranı Cecconi’s için kulübe üye olmak gerekmiyor. Avluda konumlanmış ortamıyla klasik bir Italyan menüsü sunan restoran, haftanın yedi günü açık ve 250 kişiye kadar misafir ağırlayabiliyor. Cecconi’s’in ayrıca kendi lounge ve bar alanı ile etkinlikler için kiralanabilecek alanları da mevcut.
The Glass Building’in içinde yer alan The Allis Istanbul, hafif öğle yemekleri, akşam mezeleri ve 3-6 saatleri arasında öğleden sonra çay saati sunuyor. Ayrıca kahve, taze sıkılmış meyve suları ve farklı kokteyl çeşitleri de servis ediliyor. The Allis Istanbul, gün boyu herkese açık olan lounge alanı, barı ve Palazzo Corpi’yi gören bahçedeki oturma alanıyla atıştırmalıklar ya da geç saat kokteyllerinin yanı sıra toplantılar için de oldukça rahat bir ortam.
Glass Building’in zemin katında hem üyelere, hem de üye olmayanlara açık, beş terapi odası, iki hamam, dört manikür alanı, erkek berberi ve fön barı bulunuyor. Soho House grubu tarafından kurulan İngiliz markası tüm Cowshed spalarda kullanılıyor. Tüm doğal ürünler organik bitkiler ve yağlarla, İngiltere’de üretiliyor.
Kulüp, üyelerin yeme, içme, rahatlama ve buluşma için kullanabileceği pek çok alana ev sahipliği yapıyor. Menüler Türk mutfağından esinlenmiş ve yemeklerin çoğu lokal malzemeler ile hazırlanıyor. Kulüpten direk erişimi olan Chancery binasının tepesindeki Mandolin Terrace, Ege mutfağı sunuyor. Burası hem otel misafirlerine hem de üyelere açık. İki stüdyo, kapalı Flywheel bisiklet dersleri, buhar odası, sauna ve House Press meyve suyu barı da üyelerin kullanımına açık.
Zamanında büyüelçiliğin ek binası olarak kullanılan Annex binası, 28 tane odaya ev sahipliği yapıyor. Binanın üst katında ise etkinlikler için kiralanbilen bir alan bulunuyor.
Alana sonradan eklenen ikinci bina, Glass Building’de, bir apartman dairesi dahil, 59 oda, her öğün yeme içme imkanı sunan The Allis, iki hamamlı Cowshed Spa, gym, büyük bir etkinlik odası, 57 kişilik bir gösterim salonu ve ikinci bir teras ve havuz bulunuyor. Otelde kalan misafirler de Palazzo Corpi binasındaki üyelere özel olan alanları kullanabiliyor.
Soho House İstanbul bünyesindeki odalarda hem üyeler hem de üye olmayanlar konaklayabiliyor. Fiyatlar, geceliği €195 dan başlıyor. Palazzo Corpi ve Glass Building’in, şehir manzaralı teraslarında birer havuz da bulunuyor.
Nick Jones ve Soho House’un Tasarım Direktörü Vicky Charles tarafından yönetilen tasarım süreci, İstanbul şehrinin modern ve geleneksel tasarım anlayışından ilham alınarak gerçekleşmiş. Odalarda kullanılan parçaların ve mozaiklerin çoğunun lokal üreticilerden temin edilmesi de binanın dokusuna ayrı bir önem kazandırmış.
Gastronomi Dergisi / Haziran-Temmuz 2015, Ayşin İldeş
No Comments