
“I feel feminine when I feel feminine. I feel masculine when I feel masculine. I am a role switcher.”- Grace Jones
80’lerin Lady Gaga’sı, Jamaika asıllı stil ikonu, Andy Warhol’un sırdaşı, model, oyuncu, şarkıcı, süpersonik kadın Grace Jones. Elinin değdiği her alanda fark yaratmış, baştan aşağı ikon olmak için doğmuş adeta.
Aşırı dindar bir ailede, sıkı bir Hristiyan eğitimi almış 18 yaşında bir kız olarak, modellik yapmak için Paris’e gelen Grace Jones, çok erken yaşlarından itibaren Jerry Hall, Yves Saint Laurent, Loulou de la Falaise, Azzedine Alaia gibi döneminin efsanevi isimleriyle anılmaya başladı.
Fotografçı Jean Paul Goude ile çektikleri provokatif fotoğraf serileriyle devleşen Jones, 70’lerin sonunda disko müzik ile başlayan kariyerini, 80’lerin başında reggie ve new wave dokunuşlarıyla şekillendirdi.
Oyuncu olarak işe James Bond filmi olan A View to a Kill’de gizemli ve korku salan tiplemesi ile May Day ve Conan the Destroyer filminde Conan’ın büyücü dostu Zula olarak izlemiştik onu.
1981 yılında ne kadar çok şarkı yorumlamış ve Nightclubbing adlı albümünde söylemiş olsa da, 1988 yapımı Frantic adlı filmin de şarkısı olan Astor Piazzola’ya ait eseri yorumladığı “ I have seen that face before”, La vien Rose yorumu, “Love Is the Drug”, “Pull Up to the Bumper” ve “Slave to the Rhtym” şarkıları ile hafızalarımıza kazındı.
Bu sıradışı, çılgın, uyumsuz kraliçe şimdilerde ise yazar olarak karşımıza çıkıyor. Hem de 67 yaşında! Eylül sonundan itibaren raflarda yerini alan Jones’un hayatının çeşitli dönem anılarından oluşan kitabın adı ise “I’ll Never Write My Memoirs”.
No Comments